Bu kitap maatteessüf, hiç yoktan bir isyan bayrağının göndere çekiliş öyküsü oldu. Memlekette gerçek anlamda kültür ve sanata hizmet etmek isteyenlerin, ne denli hafife alındığının ve görmezden gelindiğinin canlı bir şahidi haline geldi. Kültürsüzlükten yakınan kültürsüzlerin arasında, ülke itibarı için mücadele veren bir avuç insanın, hangi çetin yollardan geçmeye mahkûm edildiğinin, gelecek kuşaklara intikal edecek belgeseline dönüştü. Doğrusu böyle olmasını biz de istemezdik; fakat artık çok geç… İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti bayramımız, cümleten kutlu olsun! Şimdi izninizle hep beraber: Hoppidi, hoppidi, düm tek tek; şeyk it ap, teyk it ap, cıs tak tak…
This book unfortunately became the story of raising the red flag of up to the flagpole out of thin air. It happened to be the live witness of how the people who wants to serve culture and art in our country are underrated and ignored in the real sense. Transformed into a documentary that the next generations will inherit the knowledge of which impracticable routes the handful of people, who fights for the dignity of the country among the uncultured people who still complains about the uncultured society, are sentenced to. Actually we didn’t want it to be like this, but it is too late now… Wishing all of us a happy festival of Istanbul 2010 European Capital of Culture! Now, with your permission, all together: Hoppidi, hoppidi, düm tek tek; shake it up, take it up, cıs tak tak…
(Müzik/Senfoni)